İŞE İADE- YARGITAY KARARLARI

T.C.
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/27201
K. 2012/28860
T. 20.12.2012
• İŞE İADE DAVASI ( Davacının Aldığı Nakit İade İşlemleri ve Müşteri İade Formlarına
Gerekli Bilgileri Almaması Şeklinde Gerçekleşen Prosedüre Aykırı İşlemlerinin Birbirine
Yakın Zaman Dilimine Toplandığı – Fesih Geçerli Nedene Dayandığından Davanın Reddi
Gerektiği )
• İŞÇİNİN İŞ AKIŞINI BOZUCU NİTELİKTEKİ EYLEMLERİ ( Aldığı Nakit İade İşlemleri ve
Müşteri İade Formlarına Gerekli Bilgileri Almaması Şeklindeki Prosedüre Aykırı İşlemlerinin
Birbirine Yakın Zaman Dilimine Toplandığı/Bu Eylemleri Gerçekleştirmesinin İşyerindeki İş
Akışını Bozucu Nitelikte Olduğu – İşe İade Davasının Reddi Gereği )
• İŞ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİ NEDENLE FESHİ ( İşe İade Davası – Davacının Birbirine
Yakın Zaman Dilimine Toplanan Prosedüre Aykırı İşlemlerinin İşyerindeki İş Akışını Bozucu
Nitelikte Olduğu/Artık İşverenden İş İlişkisini Devam Ettirmesinin Normal Ölçülerde
Beklenemeyeceği/Feshin Geçerli Nedene Dayandığı )
• ENVANTER KAYITLARI ( İşe İade Davası – İşverenin Tüm Envanter Kayıtlarını Sunamamış
Olmasının İşçinin Gerçekleştirdiği Nakit Satışların Çok Kısa Bir Süre İçinde İade Gösterildiği
ve Müşteri İade Formlarının Tümünde Yer Alan Bilgilerin Yanlış Çıktığı Gerçeğini
Değiştirmediği )
ÖZET : Dava, feshin geçersizliği ve işe iade istemine ilişkindir. Somut olayda, kasiyer olarak
çalışan davacının iş sözleşmesi işverence, doğruluk ve bağlılığa uymayan eylemleri
nedeniyle 4857 sayılı Kanun’un 25/ll-e maddesi gereği feshedilmiştir. Dosya içeriğine göre,
işçinin feshe dayanak yapılan işlemleri ile kendisine menfaat sağladığı, iadesi yapılan
ürünlerin mevcut olmadığı kanıtlanamamıştır. Ancak davacının aldığı nakit iade işlemleri ve
müşteri iade formlarına gerekli bilgileri almaması şeklinde gerçekleşen prosedüre aykırı
işlemleri, birbirine yakın zaman dilimine toplanmıştır. İşverenin tüm envanter kayıtlarını
sunamamış olması, işçinin gerçekleştirdiği nakit satışların çok kısa bir süre içinde iade
gösterildiği ve müşteri iade formlarının tümünde yer alan bilgilerin yanlış çıktığı gerçeğini
değiştirmemektedir. İşçinin yaptığı işin niteliği dikkate alındığında, bu eylemleri
gerçekleştirmesi işyerindeki iş akışını bozucu niteliktedir. Artık işverenden iş ilişkisini devam
ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır. Davanın reddi
gerekir.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için
Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği
konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir sebebe dayanmaksızın
işverence feshedildiğini belirterek, müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar
verilmesini istemiştir. Davalı vekili, kasiyer olarak çalışan davacının iş sözleşmesine usule aykırı işlemleri
nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e fıkrası uyarınca son verildiğini savunarak
davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, ürün iade işlemini yapan kasiyerin müşterinin verdiği bilgi ve beyana göre işlem
yaptığı, sadece satış fişi ve iade edilecek ürünü kontrol edebildiği, müşteri tarafından verilen
kimlik ve telefon bilgilerini denetleyecek durumda olmadığı, iadeye konu olan ürünlerden
hangilerinin iade edilmediğine ilişkin somut beyan ve belgelerin sunulmadığı, sunulan
belgelerin ve davalı tanıklarının beyanlarının feshin haklı ve geçerli olduğunu kanıtlamaya
yeterli görülmediği gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiş, karar Dairemizce araştırmaya
yönelik olarak bozulmuştur. Bozma ilamına uyan mahkeme, işyeri kayıt ve belgeleri üzerinde
bilirkişi incelemesi yaptırmış, davacının kendisine menfaat sağladığının, görevi kötüye
kullandığının, doğruluk ve bağlılığa aykırı hareket ettiğinin ispatlanamadığı değerlendirilerek
işe iade kararı verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İşçinin geçerli bir feshe sebep olabilecek davranışları 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde
öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı nedenlerden farklıdır. Yargılama
sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin
iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren
açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı
nedenle derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık işçinin davranışı taraflar arasında bulunması
gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam
anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki
uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak
beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun’un 18/1.maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Somut olayda, kasiyer olarak çalışan davacının iş sözleşmesi işverence, doğruluk ve
bağlılığa uymayan eylemleri nedeniyle 4857 sayılı Kanun’un 25/ll-e maddesi gereği
feshedilmiştir. Dosya içeriğine göre, işçinin feshe dayanak yapılan işlemleri ile kendisine
menfaat sağladığı, iadesi yapılan ürünlerin mevcut olmadığı kanıtlanamamıştır. Ancak
davacının aldığı nakit iade işlemleri ve müşteri iade formlarına gerekli bilgileri almaması
şeklinde gerçekleşen prosedüre aykırı işlemleri, birbirine yakın zaman dilimine toplanmıştır.
İşverenin tüm envanter kayıtlarını sunamamış olması, işçinin gerçekleştirdiği nakit satışların
çok kısa bir süre içinde iade gösterildiği ve müşteri iade formlarının tümünde yer alan
bilgilerin yanlış çıktığı gerçeğini değiştirmemektedir. İşçinin yaptığı işin niteliği dikkate
alındığında, bu eylemleri gerçekleştirmesi işyerindeki iş akışını bozucu niteliktedir. Artık
işverenden iş ilişkisini devam ettirmesi normal ölçülerde beklenemez. Fesih geçerli nedene
dayanmaktadır. Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul edilmesi hatalı olup bozmayı
gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün
bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN
KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE, kesin olarak, oybirliğiyle 20.12.2012 tarihinde karar verildi.